İlk konumuz ; araziye çıkacağım, 4×4 araç seçimi yaparken dikkat etmeliyim ?
Off road araç seçimi için majör faktör bence kişisel beğenidir. Arazici 4×4 aracına aşıktır. Zaten arazicinin gözü bu aşktan kör olmasa, böyle bir off road araç çeşitliliği olmaz. Herkes, “bu işin doğrusu budur” der ve bir tek arazi aracı üzerinde mutabık kalınıp sadece o araba kullanılırdı.
Şimdi gelelim arazide başarılı bir sürüşü etkileyen faktörlere. Bu faktörlerin her biri başlı başına incelenmesi gereken konulardır. Nitekim devam eden süreç içerisinde hepsine ayrıntılı şekilde değineceğim. Burada sadece ana başlık olarak değinip, biraz da kişisel tercihlerim ile genel görüşler bildireceğim.
– 4×4 Çekiş sistemi :
Araç mutlaka 4×4 olsun. Bazen 4×2 çift kabinler ile araziye çıkma hevesi olabiliyor. Toprak yol sürüşlerinde yerden yetirence yüksek 4×2 çift kabinler hizmet verebilirken, daha fazlasını beklememek lazım.
Bir diğer soru da 4×4 mü AWD ‘mi ?
Aralarında teknik farklılıklardan ziyade, ben ikisi arasındaki felsefik farklılığa ilerde daha uzun bir yazıda değineceğim. Arazi kullanıcılarının genelde 4×4 araçlara eğilimi olmakla birlikte, AWD araçların araç fiziksel kapasiteleri dahilinde birçok 4×4 ‘den daha başarılı olduğuna, iştirak ettiğim gezilerde bilfiil tanık oldum. Ama yine de off-road yapacaksak tercihimiz 4×4 yönünde olmalıdır.
– Arazi Şanzımanı (transfer case)
Arazi aracı, 4×4 olmanın yanında mutlaka arazi şanzımanı kilitli (Orta kilit) hizmet verebilmelidir. Orta kilit olmaz ise arazi maçına 2-0 yenik başlıyorsunuz demektir. Çok nadir de olsa bazı araçlarda orta kilit bulunmayabilmektedir.
Off Road Araçta Arazi şanzımanı Seçimininde nelere dikkat etmeliyiz ?
Mutlaka Low olarak bildiğimiz düşük devir seçeneği olsun. Birçok arazi şanzımanında 4H (yüksek devir 4 çeker) modunda orta kilidi aktive edilemez. Orta kilidi aktive edebilmek için 4L (düşük devir 4 çeker) moduna geçmeniz gerekir. 4L ‘de gaza ne kadar basarsanız basın, aracın 4H ‘da olduğu kadar atik olmamasından, bazı parkurlarda daha meşakkatli geçişler veya başarısız sürüşler olabilecektir. Maalesef çok az araç 4H ‘da orta kilit opsiyonu sunmaktadır.
Tekrar ediyorum off road araç seçimi yaparken orta kilidi olmayan araçları düşünmeyin.
– Diferansiyel kilitleri :
Diferansiyel kilitleri mutlaka olsun diyemeyeceğim. Çünkü ön arka kilitlerin her ikisine sahip araç seçeneği fazla yok. Bu olsun dersek 4×4 araç seçimi için seçenekleri çok sınırlamış oluruz. Ancak olabiliyorsa en azından arka kilidi standart olarak sunan bir araç tercih etmeye çalışın. Veya sonradan kilit uygulaması çok masraflı ve meşakkatli olmadan yapılabilecek bir araç seçmeye çalışın.
– 4×4 Arazi Araçlarında Off-Road Lastik Seçimi
Off road lastik deyince akla, HT-AT-MT-XT geliyor. Benim değineceğim yönü off road lastiklerin deseninden ziyade ebatı.Off road aracınızın lastiğini ne kadar büyük ise, off road aracınızla engel aşma kabiliyetiniz o kadar fazla olacaktır. Ayrıca solid aks arazi araçlarında off road diferansiyel karpuzunun yerden yüksekliğinin arttırılmasının makul tek yolu büyük MT yada Extreme off road lastik kullanmaktır. Bir diğer yöntem olan portal aks kullanmak, çok pahalı bir çözümdür. Gerek mekanik kısıtlar, gerekse lastiğin bulunduğu bölgedeki fiziksel kısıtlar sebebiyle lastiği makul seviyede büyütmenize imkan vermeyen arazi araçlarını çok tercih etmemeye çalışın. Off road lastiğin büyütülebilmesi için sadece fiziksel olarak çamurluğun içine sığabiliyor olması yeterli değildir. Aracın güç aktarma hattındaki tüm elemanların, büyüyen lastik sebebiyle artan etkileri karşılayabilecek güçte olması gerekmektedir. Büyük off road lastikli 4×4 araçların sık sık aks kesmesi, bu durum göz ardı edilerek lastik büyütmekten kaynaklanan bir durumdur.
– Yükseklik :
Adı üstünde arazi aracı. Kupası yerden mümkün olduğunca yüksek olmalı. Orijinalinden yere çok yakın 4×4 araçları tercih etmeyin. Çünkü, arazi araçlarının sınırsız bir yükselme kabiliyeti yoktur.
– Açılar :
Yaklaşma – uzaklaşma – karın açısı ne kadar fazla ise farklı koşullarda arazi performansı o kadar iyi olacaktır. Aracın burnu çok uzun ise yaklaşma açısı düşük olacaktır. Bunun örnek olarak Toyota Hilux ‘ü verebiliriz. Bazı arazi araçlarının off road gezilerinde ön tampon bırakmasının sebebi budur. Aracın ön tampon yapısını iyi inceleyin. Aşağılara kadar sarkan plastikler olmasın. Kıçı çok uzun 4×4 araçlarda uzaklaşma açısı çok düşüktür. Çift kabin kamyonetlerin hemen hemen hepsinde bu problem vardır. Bu yüzden sıkı arazici çift kabin sahipleri, aracın kasasını kesip kısaltırlar. Karın açısı, hem kupa yüksekliği hem de dingil mesafesi ile ilgilidir. Kısa şese araçlar bu yönden çok avantajlıdır.
– Aks ve süspansiyon sistemi :
Arazi araçlarında genelde solid aks olmakla birlikte, bazılarında IFS (bağımsız ön süspansüyon) da bulunmaktadır. Çift kabinlerin hemen hepsi IFS ‘dir. Engel pozisyonuna bağlı olarak her ikisinin de avantajlı ve dezavantajlı olduğu durumlar vardır. Genel olarak hem yükseltme imkanlarının daha fazla olması, hem de artikülasyon kabiliyetinin daha fazla olması nedeniyle solid aks arazide daha çok tercih edilmektedir. Bu arada trophy truck ların hepsi bağımsız süspansiyondur. Ancak bizim bahsimize konu 4×4 arazi araçları ile aralarında uçurum vardır.
Süspansiyon sistemi içinde tartışılan konulardan biri de yay mı yoksa makaslı sistemler midir? Off road araç seçimi bazen bu konuda tercih yapmanıza imkan vermez. Örneğin çift kabin bir araç tercih edecekseniz, muhtemelen makas dışında seçeneğiniz çok az olacaktır. Ama genel eğilim makaslı off road araçlardan ziyade yay+amortisör sistemleridir. Artikülâsyonun temel enstrümanı olan amortisör sistemlerine sayısal örnekler içeren uzun bir yazımda ayrıca değineceğim.
– Artikülasyon kabiliyeti :
Arazide yol alabilmenin temel gereksinimi lastiklerin yola temas etmesidir. Artikülâsyon kabiliyeti az ise araç çok kolay çapraza düşecek, boşta kalan tekerleklerin motorun gücünü emmesini engelleyecek mekanik kilit veya elektronik destekleyici sistemler yoksa ilerleyemezsiniz. Doğal olarak büyük araçlarda bu kabiliyet daha fazla oluyor.
Artikülasyon ‘un yol tutuşa etkisi nedir? Faydalı artikülasyon nedir ?
– Dingil mesafesi :
4×4 araç seçimi yaparken dingil mesafesini dikkat etmelisiniz. Uzun veya kısa şasi olmanın kendine has avantaj ve dezavantajları vardır. Ancak genel sürüş güvenliğini her şeyin önünde tuttuğum için ben kısa şasi off road araçlara pek sıcak bakmam. Dik iniş ve çıkışlar da kısa şasi araçlar daha risklidir. Tepe aşarken ise uzun şasi dezavantajlı, kısa şasi araçlar ise çok avantajlıdır.
– İz genişliği :
Aynı aks üzerindeki, İki lastik arasındaki mesafe ne kadar fazla ise, aracın yan eğimlerde güvenliği o kadar fazladır. Yani çok dar 4×4 araçlarda biraz daha temkinli olun.
– Bagaj Kapasitesi :
Arazicinin eşyası çok olur. Arabanın sabit eşyası yanında, gezi için ilaveten yanınıza aldığınız bir sürü eşya da olacaktır. Kısa şase arazi araçları bu konuda çok dezavantajlıdır. Çift kabinler ise çok avantajlıdır. Ancak bu avantajın bedelini de kötü bir uzaklaşma açısı ile ödemektedirler.
– Motor – güç – tork :
Güçlü motor genelde daha iyidir. Ancak aracı düşük devire aldın mı motorun gücünün çok ehemmiyetinin olmaması lazım. Düşük devre alınmış olmasına rağmen arazi aracı yığılıyor ise tercih etmeyin. Yüksek beygir mi, yüksek tork mu sorusunun cevabı web ‘de yüzlerce yerde bulunabilir. Ben özet bilgiyi vereyim, yüksek son hız ve atak bir 4×4 için yüksek beygir gücü, yüksek çekiş gücü için yüksek tork gereklidir. Arazide Rally formatında araç kullanmıyorsanız, beygirden ziyade tork tercihiniz olmalı.
– Şanzıman :
Manüel ve otomatik seçenekler arasındadır. Otomatik vites sürüş konforu ve kolaylığı açısından bir adım öndedir. Ancak onun da problemleri vardır. Çok zorlayıcı şartlarda uzun süre kullanılır ise şanzıman yağı aşırı ısınır ve aracı dinlendirmeniz gerekir. Manüel viteste de balataları sıyırabilirsiniz. Bazı şartlarda manüel vites daha kontrollü sürüş imkanı verebilmektedir. Benim kişisel tercihim otomatik vitesten 4×4 arazi araçlarından yanadır.
– Akaryakıt sarfiyatı :
Az yakanı makbuldür demeye gerek yok herhalde. Ancak, özellikle arazide az yakan bir 4×4 ‘e bile az yaktırmak mümkün olamayacaktır, ayrıca arzu ettiğimiz gücün de bir bedeli olmalı.
– Akaryakıt tipi :
Benim kişisel tercihim, çok da üzerinde düşünülün bir sebepten olmasa da dizelden yanadır. Mazot çok yanıcı olmadığı için daha az tehlikelidir. Benzin ise açıkta kalırsa buharı bile yangına sebep olabilir. Bunun dışında su geçişi dizelde daha kolaydır. Benzinli arazi araçları ise daha ataktır. Genel olarak daha yüksek beygir gücü veren 4×4 araçların benzinli, daha yüksek tork veren araçların dizel olduğunu gözden kaçırmayalım.
– Yedek parça tedariki :
Yedek parçası mümkünse ucuz olsun. Ancak, sadece yedek parçası ucuz diye 4×4 seçimi yapılmamalı.
Yedek parçası ucuz ya da pahalı, tedarik edilebilir olmadıktan sonra fiyatının anlamı yok. Yedek parçası tedarik edilebilir bir arazi aracı tercih edin. Düşünün 3 ay yurt dışından gelecek parçayı bekliyorsunuz. O da uyumsuz çıkıyor, bir 3 ay daha bekliyorsunuz. Yılın yarısını araç yatarak geçirir.
– Anlayan usta :
Aracınız mekaniği veya elektroniği çok bilinmeyen bir araç ise, herhangi bir problem ortaya çıkana kadar sıkıntı olmaz. Ancak problem yaşamaya başlayıp da onlara çözüm bulamadığınızda arabaya da hayata da lanet edersiniz. Ustalarımızın bilgi ve tecrübesinin yettiği off road araçları tercih etmeye çalışın.
– Maliyet ve yaş :
Eski – ucuz – çok arıza veya yeni – pahalı – az arıza seçeneklerinden birini tercih etmeniz gerekecek. Bu bir genelleme tabi ki. Yaşı çok da olsa iyi bakılmış bir arazi aracı sizi üzmeyecektir. 4×4 Araç almadan önce mutlaka o aracın dilinden anlayan birinin ekspertiz hizmetinden faydalanın.
– Tecrübe :
Tek 1 arazi aracına kanalize olmuş arkadaşların fikirlerine hürmet edin ama, 4×4 araç çeşitliliği yaşamış arkadaşlarımızın da görüşlerini de dikkate alın.
Bu ana başlıkların hepsi kendi başına çok uzun yazılar yazılabilecek konulardır. İlerleyen günlerde hem bu konular hem başka birçok konu ile ilgili detaylı paylaşımlarım sürecek.
Saygılar, Sevgiler.